-
1 ses çıkarmak
v. sound, speak, noise, clatter, utter, voice -
2 ses çıkarmak
deng derxistin -
3 ses çıkarmak
макъэ пыгъэIукIын, макъэ пыIукIын -
4 ayaklarıyla ses çıkarmak
v. clop -
5 boğuk ses çıkarmak
v. croak -
6 cup diye ses çıkarmak
v. plop -
7 iki telden aynı anda ses çıkarmak
n. double stopTurkish-English dictionary > iki telden aynı anda ses çıkarmak
-
8 kurbağa gibi ses çıkarmak
v. croak -
9 madeni ses çıkarmak
v. clank, clangor, clangour [Brit.] -
10 tiz ses çıkarmak
v. squeal -
11 çatlak ses çıkarmak
v. jar -
12 öksürür gibi ses çıkarmak
v. cough -
13 ıslık gibi ses çıkarmak
v. sing -
14 ses
ses çıkarmak ein Geräusch machen; fig fam (dagegen) meckern;-e ses çıkarmamak sich nicht äußern zu;ses dalgaları Schallwellen f/pl;ses değişmesi GR Assimilationserscheinung f;ses duvarı Schallmauer f;ses etmek rufen, schreien;ses geçirmez schalldicht;ses getirmek Anklang finden;ses kartı EDV Soundkarte f;ses kirişleri ANAT Stimmbänder n/pl;ses kuşağı FILM Tonspur f;ses seda kesilmek v/unp kein Laut zu hören sein;ses seda yok man (er, sie) schweigt sich aus; es ist still;-in sesi(ni) kesmek jemanden zum Schweigen bringen; verstummen -
15 ses
го́лос (м) звук (м)* * *1) го́лосses çıkarmamak / etmemek — молча́ть, не возража́ть
ses çıkmamak — не дава́ть знать о себе́, не сообща́ть о себе́
ses etmek — а) крича́ть, звать; б) шуме́ть
ses kesilmek — умо́лкнуть
sesini kesmek — замолча́ть
ses yükseltmek — повыша́ть го́лос
aklın sesi — го́лос ра́зума
kamuoyunun sesi — го́лос обще́ственности
2) звукsesini açmak — усилить звук (в радиоприёмнике и т. п.)
ses çıkarmak — а) подавать голос; б) издавать звук
-
16 ses
1) го́лосsesini alçaltmak — пони́зить го́лос
2) звукsesini açmak — де́лать гро́мче, уси́лить звук (напр. в радиоприёмнике)
ses çıkarmak — а) подава́ть го́лос, поднима́ть го́лос, говори́ть; б) издава́ть какой-л. звук, звуча́ть; производи́ть шум
-
17 ses
"1. sound; noise. 2. voice. - almak to record sounds. -i ayyuka çıkmak to shout to high heaven, be heard clear to China. - çıkarmak 1. to voice one´s opinion. 2. to say something. - çıkarmamak 1. to raise no objection. 2. to keep quiet, not to say anything. -ini çıkarmamak to keep one´s opinions to oneself, keep quiet. - çıkmamak /dan/ 1. for nothing to be heard from, for no word to come from. 2. for no reaction to be shown by. 3. for no sound to be heard in (a place). -i çıkmamak 1. to raise no objection. 2. to keep quiet, not to say anything. -i çıkmaz taciturn. - düşmesi ling. hyphaeresis. - etmek 1. to make a noise. 2. /a/ to shout to; to call. - ikilemesi/ikizlenmesi ling. gemination. - kakışımı ling. cacophony. -ini kesmek 1. to stop talking, shut up. 2. /ın/ to stop (someone) talking, shut (someone) up. -ini kısmak to lower the volume of, turn down (a radio, television, etc.). - kirişleri/şeritleri/telleri vocal cords. - kuşağı 1. tape (used for recording sounds). 2. cin. sound track. - olmamak for no sound to be heard (in a place), (for a place) to be completely silent. - seda yok. Not a word has been heard from him/them/there. -i soluğu çıkmamak 1. to raise no objection. 2. to keep quiet, not to say anything. -i soluğu kesilmek 1. to become completely silent. 2. to die. - türemesi ling. epenthesis. - vermemek not to answer, not to reply. - yitimi path. aphonia. - yolu 1. track (on a tape used for recording sounds). 2. cin. sound track." -
18 genizden çıkarmak
genizden çıkarmak (ses)v. nose -
19 bağırmak
1. اصطرخ [اِصْطَرَخَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak2. زعق [زَعَقَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak3. صات [صاتَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak4. صاح [صاحَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak5. صرخ [صَرَخَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak6. صيح [صَيَّحَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak7. عج [عَجَّ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak8. عيط [عَيَّطَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak9. لغط [لَغَطَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak10. نادى [نادَى]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak11. هتف [هَتَفَ]Anlamı: yüksek ve gür ses çıkarmak -
20 hopurdatmak
1. ارتشف [اِرْتَشَفَ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak2. امتص [اِمْتَصَّ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak3. تمصص [تَمَصَّصَ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak4. رشف [رَشَفَ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak5. مرث [مَرَثَ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak6. مز [مَزَّ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak7. مص [مَصَّ]Anlamı: bir şeyi içerken ses çıkarmak
См. также в других словарях:
ses vermek — 1) herhangi bir sesi çıkarmak Üç defa ses veren bir küçük çanın altından bahçeye girdiler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) bir çağrıya karşılık vermek Her biri bir türlü feryada başlar / Güller seda verir, bağlar ses verir. Âşık Veysel … Çağatay Osmanlı Sözlük
gık demek — ses çıkarmak, karşı çıkmak, yakınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çak etmek — ses çıkarmak I, 333 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tıslamak — nsz 1) Kaz, kedi, yılan tıs diye ses çıkarmak 2) Tıs diye ses çıkarmak Laf ederken tıslıyorum, dişleri çektirdik. A. İlhan 3) hlk. Ağır yük altında iniltiye benzer sesler çıkarmak 4) hlk. Haksızlığını anlayıp susmak, sesi soluğu kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cızırdamak — nsz 1) Cızır diye ses çıkarmak 2) Boğazındaki gıcıktan dolayı kesik ve ince ses çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırlamak — nsz 1) Hırıltıyla ses çıkarmak 2) Köpek, saldırmadan önce hırıltıyla ses çıkarmak Köpek gözlerinin akını çıkararak yan yan baktıktan sonra pes perdeden hırladı. B. Felek 3) mec. Kızgınlıkla ters konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötmek — nsz, er 1) Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak Gelmiş o yaylanın baharı / öter bülbüller hoştur avazı. Âşık Veysel 2) Herhangi bir nesne sürekli ses çıkarmak 3) Üflemeli çalgıların sesi çıkmak Bu boru ötmüyor. 4) argo Anlamsız, boş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
homurdanmak — nsz, e 1) Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkarmak Homurdanarak derin ve tatlı bir sabah uykusundan uyanmaya çalışıyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Taşıt, alet vb. alışılmışın dışında bozuk ses çıkarmak Motor bir iki homurdanıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inlemek — nsz 1) Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu. Ö. Seyfettin 2) Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmak Yer gök inlesin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… … Çağatay Osmanlı Sözlük