Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

ses çıkarmak

См. также в других словарях:

  • ses vermek — 1) herhangi bir sesi çıkarmak Üç defa ses veren bir küçük çanın altından bahçeye girdiler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) bir çağrıya karşılık vermek Her biri bir türlü feryada başlar / Güller seda verir, bağlar ses verir. Âşık Veysel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gık demek — ses çıkarmak, karşı çıkmak, yakınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çak etmek — ses çıkarmak I, 333 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tıslamak — nsz 1) Kaz, kedi, yılan tıs diye ses çıkarmak 2) Tıs diye ses çıkarmak Laf ederken tıslıyorum, dişleri çektirdik. A. İlhan 3) hlk. Ağır yük altında iniltiye benzer sesler çıkarmak 4) hlk. Haksızlığını anlayıp susmak, sesi soluğu kesmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cızırdamak — nsz 1) Cızır diye ses çıkarmak 2) Boğazındaki gıcıktan dolayı kesik ve ince ses çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırlamak — nsz 1) Hırıltıyla ses çıkarmak 2) Köpek, saldırmadan önce hırıltıyla ses çıkarmak Köpek gözlerinin akını çıkararak yan yan baktıktan sonra pes perdeden hırladı. B. Felek 3) mec. Kızgınlıkla ters konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ötmek — nsz, er 1) Kuş veya böcekler, değişik tonda ses çıkarmak Gelmiş o yaylanın baharı / öter bülbüller hoştur avazı. Âşık Veysel 2) Herhangi bir nesne sürekli ses çıkarmak 3) Üflemeli çalgıların sesi çıkmak Bu boru ötmüyor. 4) argo Anlamsız, boş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • homurdanmak — nsz, e 1) Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkarmak Homurdanarak derin ve tatlı bir sabah uykusundan uyanmaya çalışıyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Taşıt, alet vb. alışılmışın dışında bozuk ses çıkarmak Motor bir iki homurdanıp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • inlemek — nsz 1) Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu. Ö. Seyfettin 2) Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmak Yer gök inlesin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»